Zorluk
Mavi Ekonomi ve Mavi Büyüme
Mavi ekonomi, okyanuslar, denizler ve kıyılarla ilgili tüm ekonomik faaliyetleri kapsar. Su ürünleri yetiştiriciliği, balıkçılık, temiz enerji, deniz taşımacılığı, yeşil taşımacılık, gemi inşası ve kıyı turizmi gibi köklü ve yeni gelişen birçok sektörü içerir.
Yaklaşık 2,5 trilyon ABD doları ekonomik değeriyle “mavi ekonomi”, dünya ekonomisinin 7. en büyük ekonomisiyle eşdeğerdir. AB’nin mavi ekonomisi 3,6 milyon kişiye istihdam sağlar, yaklaşık 624 milyar avro ciro oluşturur ve 171 milyar avro Gayri Safi Katma Değer (GSV) katkısı sunar.
2021’de Avrupa Komisyonu, mavi ekonominin Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşmadaki kritik rolünü vurgulamış ve Sürdürülebilir Mavi Ekonomi’yi teşvik etmek için yeni bir yaklaşım benimsemiştir. Bu yaklaşım, mevcut ve gelecek nesiller için çok sayıda çevresel, sosyal ve ekonomik fayda sağlar, çeşitli, üretken ve dayanıklı ekosistemleri korur ve sürdürülebilir kalkınmayı destekler.
Yeni yaklaşım, mavi ekonomi sektörleri arasında uyumun teşvik edilmesini, bunların birlikte var olmalarını kolaylaştırmayı ve çevreye zarar vermeden denizcilik alanında sinerjiler yaratmayı amaçlamaktadır. Ayrıca araştırma, beceri ve yenilik yatırımlarının önemini vurgulamaktadır.
AB mavi ekonomisi hakkında daha fazla bilgi için: https://blue-economy-observatory.ec.europa.eu
Karadeniz Bölgesinde Sürdürülebilir Turizm
Kıyı ve deniz turizmi, AB Mavi Ekonomisi’ne Gayri Safi Katma Değer ve istihdam açısından en büyük katkıyı sağlayan sektördür. Avrupa kıyı bölgeleri, Avrupa ve dünya genelinden seyahat eden turistler için en popüler destinasyonlar arasında yer almaktadır. Bu sektör, yalnızca daha geniş AB ekonomisi için değil, aynı zamanda Karadeniz Havzası çevresindeki ülkelerde de önemli bir rol oynamaktadır; çünkü bu sektör, önemli ulusal gelirler yaratmakta ve mavi büyümeyi teşvik etmektedir.
Ancak, kıyı ve deniz turizmi sektörü son yıllarda büyük zorluklarla karşılaşmış, ekonomik performans COVID öncesi seviyelerinin gerisinde kalmıştır.
Sezonluk değişimler, AB genelinde kıyı turizmini etkilese de, Karadeniz turizmi aşırı yapılaşma, kirlilik, atık yönetimi sorunları ve yenilikçi iş çözümleri ile uygulamalara yetersiz bilgi transferi gibi ek engellerle karşılaşmaktadır. Bu zorlukları ele alan sektörün sürdürülebilirlik dönüşümü, bu sektörün tam potansiyelini ortaya çıkarmak ve dışsal şoklara karşı direncini güçlendirmek için çok önemlidir.
Yenilikçilik Eksiklikleri
Yenilikçilik, Avrupa’nın yeşil, dijital ve sosyal dönüşümünün temelinde yer almaktadır. Yenilikçilik, teknolojik ilerlemeleri yönlendirerek, yaratıcı çözümleri teşvik ederek ve çevresel sürdürülebilirliği destekleyerek, işletmelerin ve endüstrilerin verimliliğini artırmasına, değişen pazarlara uyum sağlamasına ve sürdürülebilirlik uygulamalarını güçlendirmesine olanak tanır. Ayrıca, deniz kaynaklarının sürdürülebilir kullanımını teşvik ederek mavi büyümeyi ilerletmede kritik bir rol oynamaktadır.
AB turizm sektöründe yenilikçilik; sürdürülebilirlik, dijitalleşme, erişilebilirlik ve kültürel mirasa odaklanarak istikrarlı bir şekilde büyümüştür. 2017’den bu yana, daha geniş AB ekonomisinde yenilik oranları %10 artmış olsa da, turizm sektörünün katkıları bölgeden bölgeye farklılık göstermektedir. Özellikle, Karadeniz Havzası’ndaki (BSB) turizm, bilgi ve teknoloji yoğunluğu açısından düşük seviyelerde kalmakta, bu da ekonomik, çevresel ve sosyal kayıplara yol açmaktadır.
BSB bölgesinin karşılaştığı zorlukları ele almak, sosyal, doğal ve mühendislik bilgilerini birleştiren yenilikçi çözümler gerektirmektedir. Sektörler arası işbirliğini teşvik ederek ve bölgenin yenilik kabulü ve teknoloji benimseme kapasitesini artırarak, BSB turizm sektörü sürdürülebilir büyüme ve kalkınma potansiyelini ortaya çıkarabilir.